Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, “Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) ve devletimizin karar alacağı bir bahis fakat, bence Türkiye’de en fazla 60 profesyonel kulüp olmalı” dedi.
‘BİR ÜLKEDE ALTYAPININ DÜZGÜN OLABİLMESİ İÇİN 5 TANE ÖGEYE GEREKSİNİMİ VAR’
Altyapı konusuna değinen Süleyman Hurma, “Sportif olarak âlâ gidiyoruz. Bir ülkede altyapının yeterli olabilmesi için 5 tane ögeye muhtaçlığı var. Beşere, paraya, vakte, bilgiye ve tesise muhtaçlık var. Bunlardan bizde bir tanesi var, ‘insan’. Başkaları yok. Bu ülkede altyapının âlâ olması çok kolay bir şey değil. Öncelikle bu 4 sorunu çözmemiz lazım” sözlerini kullandı.
‘UMUT EDİYORUM Kİ BİZE DAYANAK VERECEKLER’
Tesis konusunda uğraştıklarını söz eden Süleyman Hurma, “Hala uğraşıyoruz. Etraf Bakanımızdan randevu istedim, kendisi de randevu vereceğini söyledi. Onunla birtakım çalışmalarımız vardı. Umut ediyorum ki bize takviye verecekler. Tüm kulüplere devletimizin takviye verdiği üzere Karagümrük’e de bir dayanak verilecek. Tesis yapabileceğimiz bir toprağa sahip olacağız” diye konuştu.
Öte yandan Fatih Karagümrük Spor Kulübü ile İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi arasında iş birliği protokolü imzalandı.
İstanbul Aydın Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinliğe Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Yöneticiliği Kısım Lideri Doç. Dr. Serdar Samur ve öğrenciler katıldı.
Düzenlenen imza merasiminin akabinde Süleyman Hurma ‘Türk Futbolunun Problemleri ve Çözümleri’ başlıklı söyleşiye iştirak gösterdi. Söyleşinin moderatörlüğünü Spor Yöneticiliği Kısım Lideri Doç. Dr. Serdar Samur üstlendi.
‘HAKEMLER ŞAYET BU KADAR BERBATSA BUNUN BİR MÜŞTERİSİ VAR DEMEKTİR’
Hakemlerden hayatı boyunca mağdur olduğunu söyleyen Hurma, “Hakemden ötürü en çok mağdur değilmiş insan oturuyor karşınızda. Bütün hayatım boyunca hakemler benim bir şeylerimi çaldı. Bazen şampiyon olmamı engelledi, kupa kazanmamı, Avrupa kupalarına katılmamı ve bazen ligde kalmamı. Herkes gücün yanında olmak istiyor. Güç bilhassa 1980’den sonra bu ülkede para, makam ve mevki ve emsal şeyler oldu. Toplumun faziletleri değişti. Hakemler de bu toplumun insanları. Biz neysek onlar da o. Güç berbatları çekiyor, düzgünleri de bozuyor. Türk futbolunda bir değişim yapacaksak, yıkılıp tekrar yapılmamız lazım. Hakemler bizden 1 puanı alıp Glasgow Rangers’a vermiyorlar, bizden alıp bizden birine veriyorlar. Hakemler şayet bu kadar berbatsa bunun bir müşterisi var demektir. Birileri bunun bu türlü olmasını istiyor demektir” tabirlerine yer verdi.
‘TOPLUMUN HUZURUNU, BARIŞINI, KARDEŞLİĞİNİ VE İSTEĞİNİ ÇEKMEK YERİNE NEFRETİNİ ÇEKMEYE BAŞLADIK’
Spor da muvaffakiyetin kolay olmadığından bahseden Hurma, “Sporun başarılı olması için bir ülkede bunun bir devlet siyaseti olması gerekir. Yalnızca kulüplerin yahut insanların yapabileceği bir iş değil. Bu bir bütün. Spor kulüplerinde başarılı olmak için 3 temel ayağı üzerinde oturtmak lazım. Sportif muvaffakiyet, sosyolojik muvaffakiyet ve ekonomik muvaffakiyet. Maalesef biz bu 3’ünde de başarısızız. Bilhassa ekonomik kısmında çok önemli başarısızız. Sosyolojik başarıda ise artık önemli biçimde başarısızız. Toplumun huzurunu, barışını, kardeşliğini ve isteğini çekmek yerine nefretini çekmeye başladık. Bu 3 öge gerçek yapılmadan rastgele bir ünitenin gerçek olması ve güzel yapılması mümkün değil. Bunun en kıymetli sebeplerinden bir tanesi, bizim kulüplerimizin çoğunluğunun dernekler statüsüyle yönetilmesi. Oradaki yöneticilerin hiç birisinin işi değil. Bu onlar için bir hobi. Süreksiz müddetliğine yapılacak bir iş. O süreksiz müddette kendilerinden beklenilen şey, o kulübün amaçlarına uygun bir biçimde o periyot için anlık bir muvaffakiyet. Anlık muvaffakiyet sağlamak için o beşerler oraya geliyor. Türkiye’de birinciysen birincisin, birinci değilsen hiçbir şeysin. O yüzden idarelerde devamlılık sağlamamız kelam konusu değil. İdarelerde devamlılık sağlayamadığı için uzun vadeleri işleri yapamıyoruz” yorumlarında bulundu.
‘ALTINORDU’NUN UYGULADIĞI MODEL BENİM İÇİN BÜTÜNÜYLE YANLIŞ’
Altyapıda Altınordu örneğinin verilmesi üzerine Süleyman Hurma, “Altınordu’nun uyguladığı model benim için bütünüyle yanlış. Sayın Seyit Mehmet Özkan’ın nitekim çocuklara paha verdiğini, kendi şahsî kaynaklarından da çok büyük paralar harcadığını ve birçok beşere katkı sağladığını biliyorum. Fakat bahis atlet yetiştirmek ise ve emel meğer bu hususta asla örnek alınabilecek bir yapı değil. Bizim kendi durumumuza gelirsek, geçtiğimiz dönem bizim 12 tane oyuncumuz ulusal ekiplere gitti. Şu anda da birçok oyuncumuz gidip geliyor. Biz tesis olarak ülkenin en yoksul kulübüyüz. Bu muvaffakiyet büsbütün antrenör arkadaşlarımızın ve onların seçtiği genç kardeşlerimizden kaynaklanıyor. Bizim teknik takımdaki arkadaşlarımız oraya daha yetenekli ve daha tutkulu arkadaşları seçmeyi becermişler. Türkiye’deki altyapıların yüzde 99,9’u hiçbir halde örnek gösterilecek bir durumda değil” tabirlerini kullandı.
İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeki aktiflik toplu fotoğraf çekiminin akabinde sona erdi.
